Türkiye’de gayrimenkul sektörünü yakından ilgilendiren önemli bir düzenleme hayata geçiriliyor. 2026’da devreye alınması planlanan yeni sistemle, gayrimenkul alım-satımında rayiç bedel yerine gerçek değer üzerinden vergilendirme yapılacak. Bu adımla vergi kayıplarının önlenmesi ve sektörde adaletli bir sistemin kurulması hedefleniyor.
Mevcut sistemde tapu harçları, emlak vergisi değerinin altında olmamak kaydıyla tarafların beyan ettiği bedel üzerinden hesaplanıyordu. Ancak, alım-satım işlemlerinde beyan edilen bedeller çoğu zaman gerçek değerleri yansıtmıyor ve bu durum kamu gelirlerinde kayıplara neden oluyordu. Yeni düzenlemeyle birlikte:
Taşınmaz Değerleme Sistemi: Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi’ne entegre bir altyapı kurulacak ve taşınmaz değer haritaları oluşturulacak. Böylece gayrimenkullerin gerçek piyasa değerleri izlenebilecek.
Kanuni Değişiklik: Teknik çalışmalar tamamlandıktan sonra kanuni düzenlemelerle birlikte gerçek değer üzerinden vergilendirme resmiyet kazanacak.
Şu anki uygulamalarda alıcı ve satıcı, tapu harcı olarak gayrimenkul bedelinin binde 20’sini ayrı ayrı ödüyor. Bu bedel, emlak vergisi değerinin altında olmamak şartıyla beyan edilen alım-satım bedeline göre belirleniyor. Ancak gerçek değer beyan edilmediği durumlarda eksik harç ödenebiliyor ve bu durum tespit edildiğinde taraflardan cezalı tahsilat yapılıyor.
Ayrıca Gelir Vergisi Kanunu’na göre, gayrimenkulün iktisap tarihinden itibaren beş yıl içinde satılması durumunda, elde edilen kazanç “değer artışı kazancı” olarak vergilendiriliyor. Bu kazancın hesaplanmasında tapu harcı gibi masraflar düşülüyor ve kalan tutar üzerinden gelir vergisi alınıyor.